Erotik ve Adult hikaye okuma online sex hikayeleri

Ben Almanyada oturan 23 yaşında yakışı kl ı birisiyim. Hayatımda çok kadınla beraber oldum. Karı ayarlamak benim için hiç zor olmuyordu, kadınları sanki bir mıknatıs gibi çekiyordum. Ve onları sikerkene, nedense onların benden daha şanslı olduklarını, onların benden daha çok zevk aldıklarını düşünüyordum. Birgün, acaba (Sikilmek) nasıl oluyor diye meraklanmaya başladım. Ve ondan sonra 31 çekerken, sanki beni birisinin siktiğini düşünerek çekiyordum. Ve boşaldığımda, hiç yaşamadığım bir şekilde orgazm oluyordum. Artık yavaş yavaş ibne olduğumu kabulleniyordum. Birgün kafama taktım, sikilmek istiyordum. MSN’den, beni sikmek isteyen erkekler arıyordum. Birisiyle tanışıyordum, buluşacağız diye anlaşıyorduk, buluşacağımız gün geldiğinde de, bunun hastalıkları falan var korkusuyla vazgeçiyordum. Birisinin cep numarası duruyordu ama bende. Birgün trenle eve giderken, birden bire azdım.  Sikilmek istiyordum.  Bende telefon numarası olan erkek yolun üstünde bir şehirde oturuyordu. Hemen tren

Bir gece Taksimden eve dönüyordum. Biraz sarhoş  gibiydim , bir taksiye bindim. Gece olduğu için etrafta çok travesti vardı. Konu onlardan açıldı. Ben de, onları kınamadığımı, benim de bir gay olduğumu söyledim (normalde bunu hemen inkar ederdim ama). Taksici çok genç ve yakışı kl ıydı. Bana adının İlkay olduğunu, daha önce hiç erkeklerle ilişkiye girmediğini söyledi. Bense onun gözlerine bakıyor, aletini okşuyordum, fakat o ellerimi itiyor, yapmak istemediğinden bahsediyordu. Kendime şaşırıyordum, galiba ona aşık olmuştum. Ona yolun bitmesini hiç istemediğimi söyledim. O da, “Maalesef geldik zaten, hadi in!” dedi. Taksiden  indim , fakat onun için eriyip bitmiştim. Bir erkek bukadar mı güzel olur. O arabasını sürdü, uzaklaş maya  başladı. Biraz arkasından baktım sonra eve yöneldim. Tam kapıyı açacakken bir korna çaldı. Baktım benim taksici, bana (Gel) işareti yapıyor. Yanına gittim, bana, “Senin ev müsait mi?” dedi. “Hayır, ama istersen çok güzel bir yer biliyorum!” dedim ve onu ki

Ben de şimdi gençliğe geçiş döneminde yaş am ış olduğum anılarımdan birini anlatacağım. Şehirde doğmuş şehirde büyümüşlüğün vermiş olduğu bir özlemle köy yaş am ına özentim vardı, köy yaşamını seviyordum. O bakımdan yaz tatillerinin büyük bir bölümünü köyde geçirirdim. Köyde, yaşıtım olan akrabalarım vardı, onlarla hoşça vakit geçiriyorduk.  Celal  isimli teyzemin oğlu vardı, benden 3 yaş büyüktü. Sedat isimli dayımın oğluda benden 2 yaş büyüktü. Tuncer isimli bir başka teyzemin oğlundan da ben 1 yaş büyüktüm. Biribirimizle çok iyi anlaşıyorduk. Köyde en çok Celallerin evlerinde kalırdım. Gündüzleri köyün bahçelerine gider, meyve yer, gezer tozardık. Geceleri aynı odada fakat ayrı yataklarda yatardık. Yatmak için soyunduğumda, Celal benim hiç güneş görmemiş süt beyazı vücuduma bakar, “Faruk, sen aynen kız gibisin!” diye takılırdı. Arasıra dayımın oğlu Sedatlarda da kalırdım. Sedat da aynısını söylerdi. İlk önceleri çok kızardım, “Bir daha gelmeyecem köye.” derdim. Sonradan, bana, “K

Birlikte büyüdüğümüz amcaoğluyla akran sayılırız. Amcamlarla aynı evde oturuyorduk ozamanlar. Anlatacağım olaylar gerçekleştiğinde ben 18 yaşındaydım, Amcaoğlu ise benden 7 ay büyüktü. Erotik dergilerdeki resimlere bakıp, yarraklarımızla oynuyor, 31 çekiyor ve birlikte boşalıyorduk. Bunları yaparken her ikimiz  de belden  aşağı soyunup öyle yapıyorduk. Amcaoğlunun gözleri sürekli götümdeydi. Ne zaman göz göze gelsek, O’nu götüme bakarken yakalıyordum. Ama ben de  her  defasında onun iri ve kalın yarrağına bakıp öyle 31 çekiyordum. Benim yarrağım da küçük sayılmazdı, ama amcaoğlunun aleti muhteşemdi. Bazen  evde  yalnızken, götüme dolmakalem, havuç, salatalık gibi şeyler sokarak amcaoğlunun iri ve sert yarrağını hayal ederek ve bundan zevk alarak 31 çekiyordum. Bu nedenle, birlikte olduğumuz zamanlarda da amcaoğlunun yarrağına bakarak 31 çekmekten hoşlanır olmuştum. Birgün amcaoğlu ile dayımlara gittik. Yemek yedik, geç vakitlere kadar oturduk. Dayım, “Vakit çok geç oldu, bu gece b

Bu anlatacaklarımı, 1980’li yıllarda, Harbiye’de bir sinemada yaşadım. O dönemin sinemaları malum, ve ben abone olduğum sinemaya her haftasonu giderdim. Birgün çok güzel bir macera filmi oynuyordu. Gündüz 11:00 matinesine gitmiştim. Filmin başlamasına 10 dakika vardı ve sinema boştu, yani hepsi hepsi 11 kişi vardı, çok iyi hatırlıyorum. Neyse içeri girdim, yer gösterici bana yerimi gösterdi, ortalardan bir yerdi, oturdum. Filim başlamıştı, tek tük gelen oluyordu. Bu arada mevsim yazdı ve sabah olmasına rağmen sinema sıcaktı. Filmi seyrederken önümde, bir çaprazımda oturan bir adam, erotik ve açık sahnelerde çok hareket ediyordu. Buna bir anlam veremiyordum. Filme olan konsantrasyonumu bozuyordu. Adam benden büyüktü ve birşey demeye çekiniyordum. Bir ara hafiften öne eğildim, adamın ne yaptığına bakmak için, adam sikini çıkarmış sıvazlıyordu. Filmin ışıkları o kadar çoktu ki, adamın sikini çok net görüyordum. Kocaman ve çok kalındı, nedense heyecanlandım. Adam o kadar rahattı ki, hiç

Kazancı iyi olan ve yakışıklı sayılan, her gittiği yerde kadınları cezbeden biriyim. Madendeki işim gereği 2 ay kadın yüzü görmeden yaşadım. 3 ay önce madenin bulunduğu yere yakın bir tatil kasabasına indim. Aradım, taradım sikmek için genç bir bayan bulamadım… Bir barda otururken, benimle aynı yaşlarda bir erkekle tanıştık, sohbet etmeye başladık. Samimiyetimiz biraz artınca, durumu kendisine açtım. O da, “Cumartesi Pazar hariç, sikecek bir tek karı kız bulamazsın burada. İstersen gel benimle, ilk önce birşeyler yeriz, sonra da sahile ineriz, plaja bir bakarız belki birşeyler denk gelir.” dedi. “Tamam.” deyip arabama atladık, 20 dakika sonra ıssız bir koyda çok lüks bir villaya gittik. Arkadaş o villanın bekçisi, bahçıvanı… kısaca herşeyi imiş. “Villanın sahipleri Amerikada, senede 2 ay gelirler. Başka da kimse uğramaz.” dedi. Birlikte yemek yaptık, yedik, oturduk biraz içki içtik. Sonra sahile indik. Bizden başka kimse yok koskoca plajda. Arkadaş, “Hadi denize girelim.” dedi. Be